Öğrenciler ilkokula başladığı yıllardan beri hep bir sınav ile karşı karşıyalar. Bu durum neticesinde de hep sınavı verememe endişesi, düşük not korkusu ve diğer öğrenciler ile hep yarışır halde olması öğrencilerin öğrencilik yıllarında başarısızlığa iten yegâne sebeplerden bazılarıdır. Bu zorlayıcı koşulların altında bunalan, başarısızlık korkusuyla kıvranan çocuklarımıza zaman zaman yardım ediyoruz zaman zaman endişeli gözlerle ve çaresizlik içinde izliyoruz. Gelişimlerini engelleyen kötü alışkanlıklar edindiklerini görüyoruz. Örneğin, tv, internet, cep telefonu, gezmek vb. Ne var ki nasıl davranacağımızı bilemiyoruz. Öğrenci koçluğu, tüm bu sürecin sizin için sorunsuz, çocuğunuz için keyifli, doyumlu ve başarılı bir hale dönüşmesinde ihtiyacınız olan rehberliktir. Öğrenci koçluğu; öğrenciler için çok önemli bir yol arkadaşlığı sürecidir. Öğrenciyi başarıya götürmek noktasında hayati bir görev üstlenmektedir. Öğrencilerin sınava hazırlık sürecini
Öğrenci koçluğu, öğrencinin tüm eğitim ve öğretim hayatında maksimum performansa ulaşması için koç ile öğrenci arasında kurulan planlı bir gelişim sürecidir. Öğrenci koçluğu başarıya doğru yapılan bir zirve yolculuğudur. Bu yolculuktaki hedef, öğrenciyi bulunduğu noktadan, istediği, arzuladığı başarılı noktaya taşımaktır. Öğrenci koçluğunun faydaları: Öğrencinin motivasyon düzeyini artırır. Öğrencinin mevcut ders çalışma performansını artırarak çalışma faaliyetini daha verimli hale getirir. Öğrenci kendi zihinsel yapısı ile nasıl daha kolay öğrenebileceğini öğrenir. Öğrencinin mevcut özgüveni ciddi oranda artar. Öğrenci çalışma faaliyeti ile ilgili öz disiplin kazanır. Öğrenci ciddi boyutlara ulaşmış ya da ulaşması muhtemel sınav kaygısını kontrol altında tutmayı öğrenir. Öğrenci düzenli olarak ders çalışma disiplinini kazanır. Öğrenci b
Sınavlara hazırlık, özellikle SBS ve LGS - LYS’ye hazırlık süreci programlanarak yürütülmesi gerekli bir süreçtir. Sınavlara hazırlanmak için sadece bilgi sahibi olmak yeterli değildir, öğrenci stres, korku ve endişe duygularıyla var olan bilgisine sınav esnasında ulaşamayabilir. Bu nedenle her öğrencinin sınava duygusal, zihinsel ve ruhsal açıdan hazırlanması ve bu sayede stres, korku, endişe gibi olumsuz duygulardan, yapamayacağım, başarısızım, yetersizim gibi olumsuz inanç sistemlerinden kurtulması gereklidir. Bireyin kendine inanmasına, güçlü yönlerini kullanmasına yardımcı olur, başarılı yönlerini hatırlatır. Koçluğun temel işlevlerinden biri olan; strateji oluşturmak, bir eylem planı yaparak, kişinin yol haritasını çıkarmaya erken yaşlarda başlamasını sağlar. Kişilerin en çok istediği ile hedeflediği şeyin, gerçekten kendisi için en iyi şey mi olduğunu sorgularken, nerede durduğuna bakmasına; ulaşmak istediği “başarı-kapasite-amaç” dengesini kurmasın
Kişi hayatının uzun bir dönemini okulda geçirmektedir. Öğrenci, her zaman olmasa da, diğerlerinin yardımına ihtiyaç duymaktadır. "Diğerleri" eskiden; aile içindeki büyükler, yakın akrabalar, ağabeyler, ablalar gibi kişilerdi. Değişen sınav sistemi, hayat şartları, yardım alacak insanların azalması gibi etkenler kişinin okul hayatındaki sorunlarını arttırmıştır. Öğrenci, derdini anlatacak birine ihtiyaç duymaya başlamıştır. Öğrenci, çocukluk ve ergenlik döneminde duygusal bir süreci yaşadığından, doğal olarak duygusal tepkiler vermekte, ebeveynin mesajlarını, davranışlarını önemsemektedir. Ailenin destekleyen tutumuna birinci sırada ihtiyaç duymaktadır. Etkin aile ortamında iletişim ve ilişkilerin kalitesini arttırmak sorumluluğumuzdur. Özellikle çocukların ergen dönemlerinde onları anlamak ve etkin bir paylaşım ortamı yaratmak önem taşır. Hele sınav stresinin de yaşandığı bir süreçte onlara destek olacak yaklaşımlar, başarı için kaçınılmazdır. Başarı, s
Bireyin “Neler yapabilirim” sorusuna birlikte cevap ararken, kişinin yapmaktan hoşlandığı (farkında olduğu veya olmadığı) durumları keşfetme; bir nevi, kişinin tam potansiyelini ortaya çıkarma çalışmasıdır. En çok istediği ile hedeflediği şeyin, gerçekten kendisi için en iyi şey mi olduğunu sorgularken, nerede durduğuna bakmasına; ulaşmak istediği “başarı-kapasite-amaç” dengesini kurmasına destek olur. Hedeflerini netleştirirken öğrencinin kendisine uygun ve heyecan veren hedefler belirlemesini sağlar. Aile-birey-okul üçgeninde, ilişkilerin düzenlenmesine; bireyin gündemi ile ilgilenirken, motivasyonunu, kendisine olan özgüveni ve özsaygısını korumasına ve geliştirmesine destek verir. Tüm bunları çalışırken akademik, sosyal ve kişisel başarısı ile bütünleşmesine yardımcı olur. Bir öğrenciye isterseniz dünyanın en iyi öğretmenlerinden ders aldırın evde kendi başına çalışma yapmadıktan sonra o dersi tam olarak kavrayamazlar ve istenilen başarıya ulaşamazlar. Eğitim koçları
Eğitim koçluğu iyi kötü demeden tüm öğrencilerin kendilerini tanımalarını ve kişisel stratejilerini belirleyebilmelerini sağlamak için profesyonel destek sağlayan bir çeşit danışmanlık hizmetidir. Bize göre kötü öğrenci yoktur, sadece öğrenme yöntemlerini ve nasıl çalışacağını bilmeyen öğrenci vardır. Eğitim koçluğunun amacı, öğrenciye doğru bilgiyi sağlıklı ve eksiksiz biçimde nasıl, nerede, ne şekilde, hangi yöntemle ne kadar zamanda öğrenmesi gerektiğini öğrenmesini sağlamaktır. Öğrencinin birey olarak içinde bulunduğu anda durduğu konum ile gelecekte durmak ya da olmak istediği durum veya konum arasındaki farkı en aza indirmeyi hedeflerken, bireyin hayatını ful potansiyelle yaşamasını sağlamak için erken yaşlarda verilen hizmettir. Bireyin kendine inanmasına, güçlü yönlerini kullanmasına yardımcı olur, başarılı yönlerini hatırlatır. Koçluğun temel işlevlerinden biri olan; strateji oluşturmak, bir eylem planı yaparak, kişinin yol haritasını çıkarmaya erken yaşlarda ba
İnsanlar çevresinde ki kişilere bir şeyler aktarmak için sürekli iletişim kurarlar. Bu iletişimin büyük çoğunluğu sözlü olmaktadır. Anlatmak istediklerimizi bir topluluğa daha etkili ve çabuk şekilde aktarmak için bazı hususlara dikkat etmeli ve bazı ilkeleri göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. Beden dili nasıl ortaya çıktı. Yüzyılın başında hepimiz yeni bir bilim dalına tanık olduk. Bu bilim sözel olmayan iletişim biçimleriyle ilgilendi. Sözel olmayan iletişim biçimleriyle uğraşan bilim adamları insanların hareket ve işaretlerini seyrederek yorumlamaya başladı. Aslında her insan, beden dilini kullanır. Etkili konuştuğunuzda daha ilgiyle dinlenir, düşüncelerinizi zorlanmadan aktarabilirsiniz. Sizi dinleyenler ilgiyle takip ederler. Zorlanarak değil, doğal ve akıcı konuşursunuz. Az ve öz konuşarak amaçladığınız sonuca ulaşma becerilerine sahip olursunuz. Hedeflediğiniz kariyer basamaklarını normalden çok daha hızlı çıkarsınız. İç dünyanızı, duygu ve düşünceler